Tüm Mezunlar

Afet İnan
Afet İnan, Türk arkeolog ve akademisyen olup, Türkiye'de arkeolojinin gelişmesinde önemli katkıları olan bir isimdir. Eğitim, bilim ve kültür alanlarında yaptığı çalışmalarla tanınan Afet İnan, ülkesinin kültürel mirasının korunmasına ve tanıtılmasına büyük önem vermiştir. 1908 yılında doğan Afet İnan, gençlik yıllarında öğretmen olacak şekilde eğitim aldı. Hayatı 1925'te, bir öğretmen iken Atatürk tarafından evlat edilmesiyle değişti. Önce Lozan'a Fransızca'nın temellerini öğrenmesi için gönderildikten sonra, Notre Dame de Sion'da eğitiminin görmüştür. Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde arkeoloji eğitimi almıştır. ODTÜ'den mezun olduktan sonra yurt içinde ve yurt dışında çeşitli arkeolojik keşiflerde yer almış, önemli kazılara liderlik etmiş ve pek çok eserin restorasyonunda görev almıştır. Özellikle Anadolu'nun tarihi ve kültürel mirasını koruma ve tanıtma konusundaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Anadolu'nun zengin arkeolojik mirasını ortaya çıkarma ve koruma amacıyla birçok proje yürütmüş, arkeolojik eserlerin korunmasına ve bilimsel çalışmaların yapılmasına katkıda bulunmuştur. Afet İnan, sadece akademik çalışmalarıyla değil, aynı zamanda genç arkeologlara rehberlik ederek ve arkeoloji alanında farkındalık yaratma çabalarıyla da tanınmaktadır. Kendisi, Türk arkeoloji dünyasında önemli bir figür olarak kabul edilir ve ülkenin arkeolojik mirasının korunmasına büyük önem verir. Yaşamı ve çalışmaları, genç arkeologlara ve arkeolojiye ilgi duyanlara ilham kaynağı olmuştur. Başarılı kariyeri, azimli çalışmaları ve kültürel mirasa verdiği değerle Afet İnan, Türk arkeoloji dünyasında unutulmaz bir iz bırakmıştır.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Oyuncu

Leyla Alaton
Leyla Alaton, Türk iş kadını ve girişimcidir. Türkiye'de iş dünyasında ve sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol almış, öncü ve etkili bir lider olarak tanınmaktadır. Eğitim ve iş dünyasındaki başarıları ile dikkat çeken Leyla Alaton, genç girişimcilere ilham veren bir figür olarak öne çıkmaktadır. 1961'de İstanbul'da doğmuştur. Lise öğrenimini Notre Dame de Sion'da gördükten sonra, ABD'de Fairleigh Dickinson Üniversitesi işletme bölümünde lisans eğitimini ardından New York Üniversitesi'nde endüstri psikolojisi dalında yüksek lisans eğitimi aldı. 1989'da babası İshak Alaton'un kurduğu Alarko Holding'de tanıtım koordinatörü olarak çalışma hayatına başladı. İlerleyen yıllarda kazandığı deneyimle daha etkin roller alarak, şirketin yönetim kuruluna girmiştir. Beğenmeyen Bakmasın adında yazdığı kitabıyla, aktif olarak genç girişimciler için öneriler veriyor..

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

İş İnsanı

Ülkü Duru
Ülkü Duru, 20 Nisan 1957'de İstanbul'da doğmuş, başarılı bir Türk oyuncudur. Başta Eşkıya filmi ve Aliye dizisindeki Nusret karakteri olmak üzere pek çok önemli rolle tanınmıştır. Türkiye'nin saygın okullarından Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde lise eğitimini tamamlayan Duru, henüz beş yaşındayken Belediye Konservatuvarı Bale Bölümü'ne başladı. Lisedeyken konservatuvarın tiyatro bölümünü bitirdi ve bu onun sanata olan tutkusunu perçinleyen bir adım oldu. İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda uzun yıllar aktif rol alan Duru, birçok oyunun kadrosunda yer aldı. Özellikle 1998 yılında sert bir öğretmeni canlandırdığı "Miss Margarida Yöntemi" adlı oyun ile gündeme gelen Duru, tiyatro sahnesinin yanı sıra sinema ve televizyon ekranlarında da büyük başarılar elde etti. 2004 yapımı Eşkıya filmi ve 2007 yapımı İyi Seneler Londra filmindeki performanslarıyla övgüler alan Duru, Strasbourg Uluslararası Bağımsız Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. Ayrıcakendisi gibi sanat dünyasının önemli ismi olan İştar Gökseven ile 1993 yılından beri evli olan Duru, hem sahne hayatını hem de iş yaşamını başarıyla yürütmektedir. Duru, sadece oyunculukla kalmayıp, aynı zamanda iş dünyasına da adım atmış bir isimdir. Yakın dostu Derya Alabora ile birlikte Cafe Nisvan'ı işletmiş ve ardından Baykuş Cafe Bar'ı açmıştır. Ayrıca, beş ortağıyla birlikte spor salonlarına da yatırım yapmıştır. Ödüllü bir aktör olarak Ülkü Duru'nun hikayesi, gençleri takip etmeleri gereken tutkularını keşfetme ve bunun üzerine eğitimlerini şekillendirme konusunda ilham verir. Kariyerini tiyatro, sinema ve televizyon ekranlarında başarıyla sürdürmüş olması; her alanda kendini geliştirmenin mümkün olduğunu gösterir. Kendi yolumuzu bulma ve başarılı olma yolculuğunda onun azimli ve disiplinli yaklaşımından dersler çıkarabiliriz.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Oyuncu

Aliye Berger
Aliye Berger (24 Aralık 1903- 10 Ağustos 1974), Türkiye'nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarından biri, ilham verici bir ressamdır. Büyükada'da doğmuş ve yaşamıştır. İlk olarak 1954 yılında Yapı Kredi Bankası'nın düzenlediği resim yarışmasında birinci olarak geniş sanat çevrelerinde adını duyuran Berger, dışavurumcu oyma baskıları ile tanınır. Aliye Berger'in hayatı, eğitimini Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde alarak başlamıştır. Bu prestijli kurumun sağlam eğitimi ve sanata olan desteği ile Berger, sanat dünyasına hazırlanmış ve kendi yeteneklerini geliştirmiştir. Resim ve piyano derslerini bitirdikten sonra, Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger'den dersler almış, bu ilişkisi aşkla sonuçlanmıştır. 1935 ile 1939 yılları arasında Berlin ve Paris'te sanat eğitimi almıştır. 1947'de yaşam boyu partneri Karl Berger ile evlenmiş, maalesef altı ay sonra eşini kaybetmiştir. Acısını yaratıcılığa dönüştüren Berger, Londra'ya taşınmış ve John Buckland Wright'in atölyesinde heykel ve gravür çalışmıştır. 1951'de Türkiye'ye dönüşünde bir kişisel sergi açmıştır. İki yıl sonra ise Yapı Kredi Bankası'nın düzenlediği yarışmada “Güneşin Doğuşu” adlı ilk yağlı boya çalışmasıyla birincilik ödülünü kazanarak yeteneğini tüm dünyaya duyurmuştur. Berger'in eserleri, baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarında yapıtlar verme özgünlüğüyle bilinir. Sanatçı, günlük yaşamın kalıplarını ve İstanbul’un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıtmayı başarmıştır. 44 yaşında sanatına başlayan Aliye Berger, kendi yolunu çizerek, cesurca hayallerinin peşinden gitmiştir. Hayatı boyunca dünyanın çeşitli kentlerinde on iki özel sergi açmış ve kırk sekiz karma sergiye katılmıştır. Berger, gençlere sanata olan sevgisini ve tutkusunu aktarmak için okullarda öğretmenlik yapmıştır. Aliye Berger, hayatını kaybettiği tarihe kadar sanatına olan sevgisini ve tutkusunu kaybetmemiştir. Gençlere ve ebeveynlere ilham veren bu büyük sanatçı, cesareti ve azmi ile tüm zamanların en önemli gravür ve grafik sanatçılarından biri olarak anılmaktadır. Aliye Berger'in hayatı, herkese kendi yeteneklerini keşfetme ve hayallerinin peşinden gitme konusunda ilham vermektedir. Sanatın gücünü ve sanatın yaşamın her alanına nasıl nüfuz edebileceğini gösteren bir örnek olarak her zaman hatırlanacaktır.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Sanatçı

Hazal Kaya
Sanata olan tutkusu ve çok yönlülüğüyle uluslararası başarılar

İtalyan Lisesi

Oyuncu

Lizi Behmoaras
Liz Behmoaras, 1950 yılında İstanbul'un Şişli ilçesinde dünyaya geldi. Yahudi asıllı Türk yazar, çevirmen, gazeteci ve köşe yazarı olan Behmoaras, ailesinin babaannesi Eliza'nın kısaltması olan "Lizi" ismini verdiği, yazı hayatında "Liz" adını kullandığı bir ailede büyüdü. Babası tekstil tüccarı Nesim Katalan, annesi Jaklin Anavi'dir. Dört dili birden konuşma yeteneği kazandığı bir evde büyüyen Liz, çok kültürlü bir ailenin çocuğu olduğunu hep gururla taşıdı. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde eğitim hayatına devam eden Liz, burada aldığı kaliteli eğitimle hayata daha güçlü adımlarla başlamasını sağladı. Lise'den mezun olduktan sonra çevirmenlik yaparak kariyerine başlayan ve ardından yabancı dil dersleri vererek bilgi birikimini başkalarıyla paylaşan Liz, hayatının her döneminde öğrenmeyi ve öğretmeyi sevdi. İlk kitabı Türkiye'de Aydınların Gözüyle Yahudiler 1993 yılında yayımlandı. Kitabında Türkiye'deki Yahudiler hakkında Türkiye'deki edebiyatçılar ve aydınlar ile yaptığı söyleşileri bir araya getirerek; farklı kültürlerin, inançların ve düşüncelerin bir arada yaşadığı bir ortamın ne kadar değerli olduğunu okuyucularına gösterdi. Liz Behmoaras'ın hayat hikayesi, başarıya giden yolda karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek için mücadele etmenin önemini vurguluyor. Ona ilham veren Notre Dame de Sion Fransız Lisesi eğitimi, farklı kültürler arasında köprü oluşturmayı amaçlayan bir yazar ve çevirmen olmasına yardımcı oldu. Her genç, Liz Behmoaras gibi, farklılıkların bir arada yaşadığı bir dünyada, herkesin birbirini anlamasına yardımcı olacak güzel işler yapabilir. Liz'in hikayesi, gençlere kendi başarı hikayelerini yaratmaları için ilham verirken, aynı zamanda onlara farklılıklara saygı göstermeyi ve hoşgörüyü hatırlatıyor.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Yazar

Fahrünnisa Zeyd
Türk ressam Fahrünnisa Zeyd, 7 Ocak 1901 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Kendisi, Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa'nın kızı, II. Abdülhamit devri sadrazamlarından Cevat Paşa'nın yeğeni ve tanınmış yazar Halikarnas Balıkçısı'nın kızkardeşi olup, soyadını Kral I. Faysal'ın kardeşi ve dönemin Irak büyükelçisi olan Emir Zeyd'le evlendikten sonra almıştır. Fahrünnisa Zeyd, lise eğitimini prestijli Notre Dame de Sion'da tamamlamıştır. Bu okulda aldığı geniş perspektifli eğitim, onun sanatsal yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmuştur. Daha sonrasında Sanay-i Nefise'de eğitim alarak ilk kadın öğrencilerden biri olmuştur. 14 yaşında resme başlayan Fahrünnisa Zeyd, özellikle geniş ebatta çalıştığı soyut resimleri ve çok renkli kompleks desenleri ile tanınmaktadır. Eserleri uluslararası üne sahip pek çok kurumda sergilenmiştir ve 2017 yılında Tate Modern Sanat Müzesi tarafından “20. Yüzyıl’ın en önemli kadın sanatçılarından biri” olarak anılmıştır. Zeyd, birçok farklı ülkede yaşamış ve bu kültürel deneyimlerini sanatına yansıtmıştır. Diplomat olan eşinin görevi nedeniyle yaşadığı ülkelerdeki çeşitli sanat galerilerinde sergiler açmıştır. Bu sergilerin yanı sıra, kendi adıyla anılan bir sanat enstitüsü kurmuştur. Fahrünnisa Zeyd, sanatçılığının yanı sıra ailesine de büyük katkılarda bulunmuş bir isimdir. Kendisi, gravür sanatçısı Aliye Berger'in kardeşi; seramik sanatçısı Füreya Koral'ın teyzesi; ressam Nejat Devrim'in, tiyatrocu Şirin Devrim'in annesidir. 5 Eylül 1991 tarihinde hayata veda eden Fahrünnisa Zeyd, hayatını ve sanatsal mirasını geride bırakmıştır. Onun eserleri, modern Türk resminin gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Türkiye'nin yetiştirdiği bu değerli sanatçının hikayesi, genç nesillere ulaşılmaz gibi görünen hedeflere ulaşmanın mümkün olduğunu göstermektedir. Fahrünnisa Zeyd'in başarısı ve azmi, gençler için büyük bir ilham kaynağı olmaktadır. Her genç, Fahrünnisa Zeyd'in hikayesini öğrenerek kendi yeteneklerini keşfetme ve geliştirme konusunda cesaret bulabilir.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Sanatçı

Leyla Gencer
20. yüzyılın en önemli sopranolarından biri olan Türk opera sanatçısı

İtalyan Lisesi

Sanatçı

Füreya Koral
Türkiye'nin çağdaş seramiği ve seramik sanatını mimariye kazandırmada öncü isimlerinden olan Füreya Koral, 2 Haziran 1910'da Büyükada'da doğdu. Sanatla iç içe bir ailede büyüyen Koral, lise eğitimini Notre Dame de Sion Kız Lisesi'nde tamamladı. Bu okulda aldığı eğitimin büyük bir etkisi olduğu düşünülüyor, zira burada sanata olan ilgisi ve yeteneği ortaya çıkmıştır. Notre Dame de Sion, öğrencilerine sadece akademik bilgi vermekle kalmayıp, sanatsal becerileri de geliştiren bir kurumdur. Füreya Koral'ın bu okuldan aldığı eğitim, onun sanatsal yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olmuştur. Koral, İstanbul Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne devam ettikten sonra kişisel hayatındaki çeşitli deneyimler ve hastalığının tanısı konulmasının ardından seramikle ciddi bir şekilde tanışmıştır. İsviçre'de tedavi gördüğü süre zarfında teyzesi Fahrelnissa Zeid tarafından gönderilen seramikçilik aletleri ile başlayan bu süreç, onun sanat hayatını şekillendiren en önemli etkenlerden biri olmuştur. Profesyonel kariyerine Paris'te başlayan Koral, Türkiye'ye döndüğünde seramik sanatını memleketinde de yaygınlaştırmış ve bu alanda önemli adımlar atmıştır. Kendi atölyesini kuran ve seramiği mimaride kullanma fikrini öne çıkaran Koral, ayrıca genç sanatçılara da ilham kaynağı olmuştur. Kendine özgü stili ve estetik anlayışıyla tanınan Füreya Koral, seramik sanatının yanı sıra duvar panoları ve diğer formda eserleriyle de tanınmaktadır. Sanat yaşamında birçok ödül kazanan Koral'ın en önemli çalışmalarından biri "Evler" serisidir. 1986'da Sedat Simavi Görsel Sanatlar Ödülü'nü kazanan Koral, 1990 yılında "Yürüyen İnsanlar" adlı pişmiş toprak heykelciklerini üretmiştir. Bu serisi, toplumun hızla değişen yapısına dair gözlemlerinin bir yansıması olarak kabul edilir. Füreya Koral, 25 Ağustos 1997'de hayata gözlerini yumdu ancak bıraktığı eserler ve katkıları ile Türk sanat dünyasında kalıcı bir iz bıraktı. O, sadece bir seramik sanatçısı olmanın ötesinde, kendi sanatını ve vizyonunu neşeyle paylaşan, genç sanatçılara ilham veren ve çağdaş Türk seramik sanatını şekillendiren bir vizyonerdi.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Sanatçı

Gencay Gürün
Gencay Gürün, 24 Kasım 1932'de İstanbul'un Üsküdar semtinde doğmuş olan, Türkiye'nin önde gelen tiyatro yönetmenlerinden, çevirmenlerinden ve siyasetçilerindendir. Gürün'ün eğitim hayatı oldukça zengin ve kapsamlıdır. Ortaokul eğitimini Sainte-Pulchérie Fransız Kız Ortaokulu'nda tamamlayan Gürün, lise eğitimine Notre Dame de Sion Lisesi'nde devam etmiştir. Bu lise; çok kültürlülüğü, farklılıklara saygıyı ve özgürlüğü teşvik eden bir eğitim anlayışına sahip olmasıyla tanınır. Gürün'ün çeşitli disiplinlerde kendini geliştiren bir sanatçı ve düşünce insanı olmasında bu okulun önemli bir rol oynadığı düşünülebilir. Lise eğitiminin ardından Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitiren Gürün, London School of Economics’de Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi konularında lisans üstü diploma almıştır. Meslek hayatına Dışişleri Bakanlığı'nda diplomat olarak başlamış olan Gürün, Paris'e Konsolos olarak tayin edilmiştir. Sanatsal kariyerine dönme kararı verdiği zaman büyük elçi Kamuran Gürün ile evlenip meslekten ayrılmıştır. Ankara'ya döndükten sonra Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü genel sekreterliği ve baş dramaturgluğu görevlerinde bulunmuştur. 1984-1994 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatroları'nın genel sanat yönetmenliği görevini yürütmüştür. 1995 yılında kendi özel tiyatrosu olan Tiyatro İstanbul'u kurduğunu görmekteyiz. Aynı dönemde politikaya adım atan Gürün, İzmir'den XX. Dönem milletvekili olarak TBMM'ne girdi. Kendisine verilen "Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı" (Chevalier dès Arts et dès Lettres) ve Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktorluk unvanı ile tanınmıştır. Gencay Gürün, yaşamını sanata ve halkına adayan bir kişi olarak hatırlanmaktadır. Kendisi tiyatro dalında çeviriler yapmış olmasının yanı sıra, yazdığı oyunlar ve sosyal sorumluluk projelerindeki çalışmalarıyla da bilinir.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Siyaset

Güzin Dino
Türkiye'nin en parlak dilden anlayan isimlerinden olan Güzin Dino, 1910 yılında dünyaya geldi. Lise eğitimini prestijli Notre Dame de Sion'da tamamladı ve bu eğitim süreci onun dilbilimi alanındaki yeteneklerini ortaya çıkardı. Bu yeteneklerinin temel taşlarından biri olan dilbilimi, hayatının merkezi haline geldi ve onu Türk dilbilim tarihinde önemli bir figür olarak konumlandırdı. 1942 yılında, İstanbul Üniversitesi Roman Filolojisi Profesörü Eric Auerbach'ın asistanlığını yaparak kariyerinde önemli bir adım attı. Bu deneyim, onun dilbilimi alanını daha da genişletmesine yardımcı oldu ve farklı diller üzerine çalışma fırsatı yakaladı. 1943 yılında sürgünde olan ressam Abidin Dino ile evlendi. Bu evlilik, onun hayatında sanatta bir dönüm noktası oldu ve bu etkileşimle birlikte edebiyata olan sevgisi arttı. Eşinin 1954'te Paris'e yerleşmesi üzerine oraya taşındı ve orada Ulusal Bilim Merkezi'nde çalışma fırsatına sahip oldu. Paris'teki Doğu Dilleri Enstitüsü'nde öğretim üyeliği yapan Güzin Dino'nun kariyeri boyunca birçok başarıya imza attı. Türkiye'deki çeşitli Türk romanları üzerine incelemeler yaptı ve Fransa'da birçok roman ve şiir çevirdi. Çevirileri, denemeleri ve çalışmaları sayesinde hem ulusal hem de uluslararası alanda tanındı. Kendisini ölümünden 20 yıl sonrasına kadar dil bilimi alanında kendini geliştiren Güzin Dino'nun eserleri, dilden anlayışının derinliğini ve genişliğini gösteriyor. Aralarında "Türk Romanının Doğuşu", "Gel Zaman Git Zaman Abidin Dino'lu Yıllar", "Aragon'lu Yıllar" gibi eserler de bulunan Güzin Dino'nun eserleri dilbilime olan katkısını gözler önüne seriyor. 2013 yılında Paris'te hayatını kaybeden Güzin Dino, yaşamı boyunca dilbilim, edebiyat ve çeviri alanlarına büyük katkılarda bulundu. Kendisi, bu alanlarda dünya çapında kabul gören bir isimdi ve kültürel alanda önemli etkiler bıraktı. Güzün Dino'nun hayat hikayesi, azimli bir çalışma azmi, inanç, tutku ve kültürler arası köprü kurma yeteneği ile doludur. Kendisinin mirası, gelecek nesillere ilham vermek için hala devam ediyor.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Yazar

Balçiçek İlter
Balçiçek İlter, Türkiye'nin önde gelen televizyon sunucusu ve gazetecilerinden biridir. 16 Haziran 1973 Bursa doğumlu olan İlter, eğitimine prestijli Notre Dame De Sion Kız Lisesi'nde başlamıştır. Noter Dame De Sion, yıllardır Türkiye'nin en önemli eğitim kurumlarından biri olarak kabul edilmekte olup, İlter'ın bu okuldan mezun olması onun karakter ve yeteneklerine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. İlter, lise eğitiminin ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirerek akademik kariyerini tamamlamıştır. Gazetecilik kariyerine ise genç yaşta Cosmopolitan Dergisi'ne çeviriler yaparak adım atmıştır. Aktüel Dergisi'nde muhabirlik ve editörlük deneyimi kazandıktan sonra, 1 Numara Hearst Yayıncılık'da Haber Müdürü olarak görev yapmıştır. Ardından Aktüel Dergisi Ankara Temsilciliği ve 1 numara Hearst Yayıncılık'ın Ankara Temsilciliği görevlerinde bulunmuştur. Balçiçek İlter'in sohbetleri Sabah Gazetesi’nde Pazartesi sohbetleri adı altında devam etmiştir. 1999 yılında İstanbul'da Esquire, Cosmopolitan, Bazaar gibi dergilerin bulunduğu Sabah Grubu’nda Dergi Grup Koordinatörlüğü görevini üstlenmiştir. 2002 yılında Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden biri olan Sabah Gazetesi’nin ilk kadın Yazı İşleri Müdürü olmuştur. Bu dönemde düzenli olarak siyasi sohbetleri ve köşe yazıları ile ön plana çıkmıştır. Yazılarında kadın-çocuk hakları, eşit haklar ve özgürlükler, sivil anayasa ve Türkiye'nin gelişimi konularına odaklanmıştır. Balçiçek İlter, ulusal haber kanalı Habertürk'te her gün yayınlanan söyleşi programı Söz Sendeyi hazırlayıp sunan isim olmuştur ve bu program yaklaşık 7 yıl sürmüştür. Kanalın anchorwoman olarak görev yapan İlter, geniş bir konuk yelpazesinde söyleşiler gerçekleştirmiştir. 2013 yılında Gezi Parkı olayları sırasındaki olaylar hakkındaki tartışmalar sonrasında özür yazısı yayınlayan Balçiçek İlter'in dürüstlüğü ve profesyonelliği takdir toplamıştır. Fransızca ve İngilizce bilen Balçiçek İlter ayrıca Kuzey ve Lal isimli ikizlerin annesidir. İlter, 2011'de eşi Ali Pamir'den boşanmıştır. Balçiçek İlter, gazetecilik ve televizyonculuk alanında kendini kanıtlamış bir isim olup, cesareti, azmi ve başarısı ile genç nesillere ilham vermektedir. Her zaman dürüstlüğü ve doğruluğu savunmuş olan İlter, bu özellikleri ile gençler için bir rol model olmuştur. Kendisi, sadece kariyerinin zirvesine çıkmakla kalmamış, aynı zamanda toplumsal konulara duyarlılığı ile de öne çıkmıştır.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi
