Tüm Mezunlar

Akın Eldes
Akın Eldes, Türkiye'nin en seçkin ve tanınan gitaristlerinden biridir. 1986-2000 yılları arasındaki çalışmalarıyla Bulutsuzluk Özlemi'nde gösterdiği performanslarla tanınmasının yanı sıra, çeşitli gruplarla ve solo projelerle de başarıyla müzik yolculuğuna devam ediyor. İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Eldes, müzikteki kariyerine çocuk yaştayken mandolin ve flüt çalarak başladı. Lisedeyken gitar çalmaya başlayan Eldes, E-5, Painted Bird, Asım Can Gündüz ve Çapkınlar gibi gruplarda çaldıktan sonra Bulutsuzluk Özlemi ile gelen popülerliği elde etti. Haluk Levent'in "Kral Çıplak" albümüne ve Kurtalan Ekspres'in "Sessiz Çığlık" albümüne eşlik etti. Sivas Katliamı'nda hayatını kaybedenlere ithaf ettiği "Madımak" adlı şarkısı önemli bir yer etmiştir. Eldes, Birsen Tezer'in konserlerinde zaman zaman eşlik etti ve 2006'dan beri de rock grubu Pinhani ile çalışmaktadır. Eldes, müziğe olan özgün katkıları, yeteneği ve performansları kadar müzik ekipman seçimleriyle de bilinir. Fender Stratocaster, Fender Telecaster, Murat Sezen'in el yapımı gitarları, Gibson Les Paul, Yamaha Mike Stern Signature Pasifica ve Steinberger Headless gibi çeşitli gitarlar kullanır. Eldes'in pedal tercihleri arasında Fulltone ve MXR gibi markalar bulunuyor. Ekipmanlarının çeşitliliği ve kalitesi, onun müziğe olan tutkusunu ve profesyonelliğini yansıtır. Bunun dışında, Akın Eldes'in amfi kullanımlarında; Fender Hot Rod Deluxe, Fender Deluxe, Fender Blues Junior modellerini tercih ettiği ve Vox markalı amfileri kullandığı da bilinir. Bu amfilerin sıcak tonlu olmaları Eldes'in müzikal zevkine ve tercihlerine ışık tutar. Kısacası, Akın Eldes'in başarılarının ardında hem İstanbul Erkek Lisesi'nde aldığı eğitim hem de gitara olan tutkusu ve yeteneği vardır. Kendine has tarzı, müzik sektöründe önemli bir etki yaratmasına yardımcı oldu ve hala birçok insanın ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

İstanbul Erkek Lisesi

Müzisyen

Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık, İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun bir başka önemli isimdir. 23 Kasım 1906'da Adapazarı'nda doğan ve 11 Mayıs 1954'te İstanbul'da vefat eden Abasıyanık, Türkiye'nin en eşsiz hikâye ve roman yazarlarından biridir. Hikâyeleri ve romanları, insan hayatının belki de en basit olanına odaklanırken aynı zamanda dokunaklı ve duygusal bir hava taşır. İstanbul Erkek Lisesi'nde eğitim gördükten sonra İsviçre'de İş İdaresi okumak üzere ayrılan Abasıyanık, eğitimine farklı bir yönde devam etmeye karar vererek, İstanbul'a geri döndü ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girdi. Ancak 1930 yılında babası vefat edince, maddi sorunlar nedeniyle eğitimini tamamlayamadı. Abasıyanık, edebiyata yönelerek Türk edebiyatında önemli bir yer edindi. Hikâyelerinde genellikle yalnızlığı, içeriyi, çocuk yoksulluğunu ve insanların günlük yaşamlarını konu alıyordu. İstanbul ve Burgazada'da geçen yaşamından çok etkilenmiş olan Abasıyanık, eserlerindeki mekânları ve karakterleri bu yaşamından seçmiştir. Toplamda 1936'dan itibaren 12 hikaye kitabı, 2 romanı ve bir de gezi notu yayınladı. Ünlü eserleri arasında "Semaver", "Sarnıç", "Lüzumsuz Adam" ve "Alemdağ'da Var Bir Yılan" bulunmaktadır. Eserleri, Türk edebiyatında hikâye türünde yeni bir dönemi başlatmış ve modern Türk hikâyesinin gelişimine büyük katkı sağlamıştır. 1953 yılında hastalığı sonucu hayatını kaybettiğinde, İstanbul'u ve özellikle Burgazada'yı hikâyeleri ve romanlarıyla ölümsüz hale getiren Abasıyanık, Türk edebiyat tarihinde kıymetli bir isim olarak hafızalarda kalmıştır. Sait Faik Abasıyanık'ın hikâyeleri, şiirsel dili ve yoğun yaşam betimlemeleriyle stilleri ile sıklıkla okur üzerinde güçlü bir etki bırakır.

İstanbul Erkek Lisesi

Yazar

Tanıl Bora
Tanıl Bora, Türkiye'nin en saygın düşünür ve yazarlarından biridir. İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Bora, Türkiye'deki sosyal ve politik meselelere derinlemesine bakışı ve analizlerinin titizlikle araştırıldığı ve dikkatle yazıldığı özgün eserlerle tanınmaktadır. Bora, hem yerel hem de uluslararası çapta saygın bir sosyolog ve akademisyendir. Araştırmaları ve yazıları, genellikle Türkiye'nin karmaşık tarihine, kültürüne, siyasetine ve sosyal dinamiklerine odaklanır. Bu çalışmalar sayesinde, Türkiye ve yakın çevresine dair kapsamlı bir anlayış sağlar. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde İktisat Bölümü'nden mezun olan Bora, daha sonra Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyoloji Bölümü'nde yüksek lisans ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde doktora yaptı. Yazarın kaleminden çıkan eserler düşünce dünyasının genişlik ve derinliğini yansıtır. Türkiye'nin milliyetçilik, sosyal politikalar, ve tarih gibi konular üzerine yazdığı eserleri, geniş bir okuyucu kitlesi tarafından okunmakta ve tartışılmaktadır. Yazar ve sosyolog Tanıl Bora ayrıca İletişim Yayınları'nda çıkardığı Birikim dergisi ile de bilinir. Bu dergi, Türkiye'deki entelektüel tartışmalara önemli bir katkı sağlar ve sosyal konular üzerine derinlikli makaleler ve analizler sunar. Tanıl Bora'nın başarısının altında, İstanbul Erkek Lisesi'nde aldığı eğitimden gelen disiplinli çalışma alışkanlığı ve akademik merakı yatar. Kendi alanında bir otorite olan Bora, okurlarına Türkiye hakkında bilgi ve anlayış sunmak için yorulmaz bir şekilde çalışmaktadır. Kısacası, Tanıl Bora'nın eğitiminden elde ettiği bilgi ve beceriler, Türkiye'deki sosyal ve politik meselelere dair kapsamlı analizleri için dayanak sağlamıştır. Kendisine özgü bakış açısı ve duruşu, düşünce dünyasında önemli bir etki yaratmaktadır. Bora, İstanbul Erkek Lisesi mezunu olmanın ne demek olduğunu ve bir mezunun topluma nasıl etkili ve kalıcı bir katkı sağlayabileceğini göstermektedir.

İstanbul Erkek Lisesi

Yazar

Banu Güven
Banu Güven, başarılı bir gazeteci ve televizyon sunucusu olarak tanınan İstanbul Erkek Lisesi (IEL) mezunlarından biridir. Lise eğitimini bu saygın kurumda tamamlamasının ardından, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki üniversite eğitimiyle akademik ve profesyonel kariyerine devam etti. Odaklı ve çalışkan bir öğrenci olarak, kendi hikayesine bir gazeteci olarak başlamadan önce İstanbul Üniversitesi'nde Ekonomi ve Finans üzerine eğitim aldı. Daha sonra, profesyonel olarak gazetecilik sektörüne katılan Banu Güven, kısa sürede kendisini bu alanda gösterdi ve bir dizi başarılı proje ve programın sunucusu oldu. Kariyerine ilk olarak 1997-2011 yılları arasında NTV’de sabah haberleri, ana haber bülteni ve Güven Bana isimli haber programını sunarak başladı. Günümüze kadar birçok gazetede köşe yazarlığı yaptı ve çeşitli televizyon kanallarında programlar yürüttü. Güven’in üzerinde durduğu konular arasında kadın hakları, ifade özgürlüğü, insan hakları ve azınlık hakları gibi toplumun önemli kalemleri bulunmaktadır. Gazetecilik kariyerine ve etik değerlere sıkı sıkıya bağlılığı, onu Türkiye'deki en saygın gazetecilerden biri haline getirebilmiştir. Banu Güven aynı zamanda birçok ödül de kazanmıştır. En dikkate değer olanlarından biri olan Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü, onun gazetecilik konusundaki üstün yeteneklerini ve etkileyici başarıları teşvik etmek ve kutlamak için hazırlanmıştır. Kısacası, Banu Güven, çalışmaları ile toplumdaki birçok önemli konuyu gündeme getiren, iz bırakan ve İstanbul Erkek Lisesi'nden yetişen önemli bir başarı hikayesidir. Gazetecilik alanında kazandığı geniş kitle ve takdir, onun bu alanda değerli bir otorite ve model olduğunu kanıtlar.

İstanbul Erkek Lisesi

Gazeteci

Feza Günergun
Feza Günergun 1956 yılında İstanbul'da doğdu ve Türkiye'nin saygın bilim tarihçilerinden biri oldu. O, Türk bilim tarihinin önemli botanikçilerinden Asuman Baytop ve Turhan Baytop'un kızı olarak doğup büyüdü. Lise eğitimini prestijli Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde tamamladı. Bu lise, Feza'nın entelektüel gelişiminde önemli bir rol oynadı ve onun bilime olan ilgisini daha da derinleştirdi. 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi'nden mezun oldu ve ardından özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürdü. O, 1984'te "14-17. Yüzyıllarda Anorganik Kimyasal İlaçlar" konusu üzerine doktora çalışması ile M.Sc.Dr. unvanını kazandı. 1985'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Bilim Tarihi Anabilim Dalı'na araştırma görevlisi olarak atandı. Bu süre zarfında, Feza öğrencilere bilimi ve onun tarihini anlatma konusunda derin bir tutku geliştirdi. Birkaç yıl içinde başarıları artarak devam etti. 1987'de yardımcı doçent oldu, 1993'te Bilim Tarihi Doçenti ve son olarak 1998'de profesör unvanını aldı. Feza, hayatının büyük bir kısmını bilim tarihine adadı ve bu alanda önemli bir yetkinlik kazandı. İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı'nın yanı sıra, Türk Bilim Tarihi Kurumu (TBTK) Genel Sekreterliği ve Uluslararası Bilim Tarihi ve Felsefesi Birliği'nin "Bilim ve Teknoloji Tarihi Komisyonu" başkan yardımcılığı gibi çeşitli görevlerde bulundu. Feza Günergun'un hikayesi, bilime olan tutkusunu hiçbir zaman kaybetmemiş, her zaman öğrenmeye devam etmiş ve araştırma dünyasına önemli katkılarda bulunmuş bir bilim insanının ilham verici hikayesidir. Feza Günergun'un yaşam öyküsü, gençler için çalışmalarına devam etme, bilgiye olan meraklarını koruma ve kendi ilgi alanlarında mükemmeliyeti hedefleme konusunda büyük bir ilham kaynağı olabilir.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Bilim İnsanı

Tülin Özen
Elektrik mühendisliğinden oyunculuğa geçiş yaparak Altın Portakal En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan ve kariyerinde güçlü performanslara imza atan başarılı bir sanatçı.

Bornova Anadolu Lisesi

Oyuncu

Doğa Rutkay
Doğa Rutkay Kamal (30 Ekim 1978, Ankara), Türk oyuncudur. Tiyatro oyuncusu Rutkay Aziz'in kızıdır. Doğa'nın sanatla iç içe geçen hayatı, genç yaşlardan itibaren sahnelere olan ilgisi ve yeteneği ile şekillenmiştir. İyi bir eğitim ve disiplinle kariyerini inşa eden Doğa, başarılı bir sanatçı olmanın ötesinde gençlere ve onların ebeveynlerine ilham kaynağı olmaktadır. Doğa Rutkay'ın eğitim hayatı, kendisini sanat ve kültür yolculuğunda başarılı kılan önemli bir faktördü. İstanbul'da, Isık Lisesi'nden mezun olan Doğa, lise yıllarında tiyatroya olan ilgisini geliştirdi ve bu alandaki yeteneklerini keşfetti. Lisans eğitimini ise 2000 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde tamamladı. Bu prestijli eğitim ona, sahne sanatlarının inceliklerini öğrenme ve uygulama fırsatı sundu. Kariyerine tiyatro sahnelerinde başlayan Doğa, kısa sürede televizyon ve sinema dünyasında da adını duyurdu. Bugüne kadar 3 tiyatro oyununda, 3 filmde, 8 TV dizisinde ve 2 TV filminde yer aldı. Bunun yanı sıra, 6 farklı TV programında sunuculuk yaparak izleyicilerin kalbinde taht kurdu. "Card Finans" reklamında rol alarak geniş kitlelere ulaştı ve TRT 1’de bir talk show sundu. 2014 yılında Kanal D’de yayımlanan "Buyur Burdan Bak" programını sundu. Günümüzde ise Show TV’de yayımlanan "Güldür Güldür Show" adlı programda "Yeter" karakteri ile rol almaktadır. Doğa Rutkay’ın başarı öyküsü, gençler ve ebeveynler için ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Kendisini sanatın farklı dallarında göstererek, gençlere sanat yolculuklarında cesaret ve ilham veren bir rol model oldu. Doğa’nın eğitim ve kariyer yolculuğu, disiplin, azim ve yetenek birleşimi ile neler başarılabileceğini gösteriyor. Doğa Rutkay Kamal'ın hikayesi, sanatın ve eğitimin gücüne inanan gençler için bir ışık kaynağı olmayı sürdürüyor. Sanat yolculuğunda kendisine inanan ve destek olan ebeveynlerin önemini de gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, Doğa’nın başarıları, gençleri hayallerine ulaşma yolunda motive eden ve aileleri de bu süreçte destek olmaya teşvik eden bir örnek olmaya devam ediyor.

Işık Koleji

Oyuncu

Kadir Şener
Kadir Şener, bugünün dijital dönüşüm ve büyüme çağında başarılı bir lider olarak öne çıkmaktadır. İstanbul Erkek Lisesi mezunu olan Şener, bu köklü eğitim kurumunun etkisiyle geliştirdiği liderlik ve disiplinli çalışma yeteneklerini, Microsoft gibi dünya çapında önemli bir teknoloji şirketinde üst düzey bir konuma gelmek için kullanmıştır. 20 yıllık deneyimine sahip olan ve bir dizi farklı işlev görevlerinde bulunan Şener, bugün EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi'nde Microsoft'un Ticari Partner organizasyonunun Chief Operating Officer (COO) olarak görev yapmaktadır. Bu görevinde, EMEA'deki Microsoft ticari partner stratejisi ve satışını idare etmektedir. İstanbul Erkek Lisesi'ndeki eğitimi, Şener'in kariyerine önemli bir katkı sağlamıştır ve gençlere, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinde liderlik rolleri üstlenebilecekleri konusunda ilham vermektedir. Ayrıca, Şener'in Boğaziçi Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği ve Yönetim ve Teknoloji Mühendisliği alanında aldığı eğitimler ve Yeditepe Üniversitesi'nde İşletme alanında doktora yapması, onun öğrenmeye olan açık fikirliliğini ve sürekli gelişmeye olan adamını gösterir. Kadir Şener hem İstanbul Erkek Lisesi'nden hem de sonraki akademik eğitimlerinden aldığı değerlerle, dünyaca ünlü bir teknoloji şirketinde liderlik görevlerinde bulunarak başarılar elde etmiştir. Her gün yeni bir şeyler öğrenme felsefesi ile hareket eden Şener, aynı zamanda genç lider adaylarına mükemmel bir örnek teşkil etmektedir. Kendisi, 'Büyük Düşünerek Büyüme', 'Her Şeyi Tutku ve Coşku ile Yürütme', 'Her Zaman Doğru Olanı Yapma', 'Cömert Olma' ve 'Her Gün Öğrenme' ilkelerine inanmaktadır. Gençler için Şener, sadece başarıya ulaşmak için değil, aynı zamanda başarılı olmanın etrafınızdakilerle bilgi ve deneyim paylaşmakla beraber olduğunu hatırlatmaktadır. Onun başarı hikayesi, gençlere global bir teknoloji şirketinde liderlik yapabilecekleri, büyük düşünebilecekleri ve her zaman doğru olanı yapabilecekleri konusunda ilham verir.

İstanbul Erkek Lisesi

İş İnsanı

Şarık Tara
Şarık Tara, Türkiye'nin en büyük inşaat ve enerji şirketlerinden biri olan ENKA'nın kurucularından biridir. 22 Nisan 1930 yılında Üsküp, Makedonya'da doğan Tara, başarılı ve etkileyici bir yaşam hikayesine sahiptir. Şarık Tara, 1942 yılında çıkan II. Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Bu süreçte, Üsküp Başkonsolosu Reşat Karabuda'nın yardımını aldı. İstanbul'a geldikten sonra, eğitimine burada devam etti ve 1949 yılında Şişli Terakki Lisesi'nden mezun oldu. Terakki, Tara'nın hayatında önemli bir dönüm noktası oldu ve onun bilimsel zekâsını ve liderlik yeteneklerini geliştirdi. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nde eğitim aldı ve 1954 yılında mezun oldu. Üniversite eğitimi sırasında gece vardiyalarında inşaatlarda çalıştı, bu da onun pratik deneyim kazanmasına ve inşaat endüstrisi hakkında derinlemesine know-how sahibi olmasına yardımcı oldu. 1957 yılında, kız kardeşi Vildan Gülçelik ve eniştesi Sadi Gülçelik ile birlikte ENKA Kolektif Şirketini kurdu. Bu şirket daha sonra bir anonim şirket haline geldi ve 1972 yılında ENKA Holding A.Ş.'ye dönüştü. Süre içinde ENKA, Türkiye'nin en büyük ve en etkili inşaat ve enerji şirketlerinden biri haline geldi ve Tara, Türkiye'de ve dünya genelinde bir iş ikonu olarak tanınmaya başladı. Şişli Terakki Lisesi ve İTÜ, Tara’nın başarısında önemli rol oynamıştır. Terakki Lisesi, ona sağlam bir akademik temel ve disiplin sağlarken, İTÜ onun inşaat endüstrisinde geniş bilgi birikimi ve uygulamalı deneyime sahip olmasını sağlamıştır. Tara'nın başarısı, Şişli Terakki Lisesi'nin sadece sıra dışı eğitimini değil, aynı zamanda öğrencilerini gelecekteki başarıya teşvik etmeyi ve onlara bunun için gerekli araçları sağlamayı taahhüt ettiğini göstermektedir.

Şişli Terakki Lisesi

İş İnsanı

Füsun Erbulak
Füsun Erbulak, 25 Haziran 1943 tarihinde İstanbul'da doğmuş yetenekli bir tiyatro, sinema sanatçısıdır. Erbulak, lise eğitimini Fransızca eğitim veren prestijli bir okul olan Notre Dame de Sion'dan alırken, tiyatro tutkusu burada başladı. Bu okulda aldığı kaliteli eğitimin ve çeşitli sanatsal aktivitelere katılmasının etkisi büyüktür. Notre Dame de Sion'da geçirdiği yılların ardından İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro bölümünde eğitim almaya devam etti ve 1962 yılında Dormen Tiyatrosu'nda sanat hayatına adım attı. Aynı tiyatroda eşi Altan Erbulak ile tanıştı ve evlendi. Erbulak, yeteneği ve bilgisiyle birçok tiyatro oyununa ve sinema filmine imza attı. Kariyeri boyunca çeşitli tiyatrolarda rol aldı ve 1955 yılında ilk filmini çevirdi. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) saflarında yer almak gibi sosyal sorumluluklarını da ihmal etmedi. 1984'te yazdığı "Altmış Günlük Bir Şey" ve "Burgu" adlı kitapları müstehcenlik gerekçesiyle toplatılmasına rağmen, bu durum onun yazma tutkusunu sonlandırmadı. Kitap çevirileri, gazete ve dergilerde yazarlık yapmaya devam etti. Kaleminden dökülen düşüncelerle okuyucularına ilham vermeyi sürdürdü. Erbulak aynı zamanda bir anne olmanın sorumluluklarını da taşıdı. Oyuncu Sevinç Erbulak'ın annesi olan Füsun Erbulak, aynı zamanda yetenekli bir eğitmen olarak genç yeteneklere rehberlik etmektedir. 2014 yılında açılan Erbulak Evi'nde oyunculuk eğitimi veren Füsun Erbulak, hayatının her alanında örnek alınacak bir isim olarak tarihe geçmiştir. Füsun Erbulak'ın başarıları ve hikayesi, gençler için büyük bir ilham kaynağı olabilir. Kendisi, tutkusunu kovalayarak, zorluklara rağmen hedeflerine ulaşmayı başaran bir kişiliktir. İstikrarlı çalışma ve azimle gönlünde yatan sanata olan sevgiyi mesleğiyle buluşturmayı başardı. Bu nedenle ilk adımınızda önemli olan şeyin sadece hangi okulu seçtiğiniz değil, bu seçimin sizin hayallerinizle nasıl uyum sağladığı olduğunu unutmayın.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Oyuncu

Ali Sunal
Ali Sunal, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusudur. Ünlü oyuncu Kemal Sunal'ın oğludur ve bu nedenle sanat dünyasında genetik bir mirası taşımaktadır. Babasıyla birlikte oynadığı "Propaganda" filmindeki "Mahmut" ve "En Son Babalar Duyar" dizisindeki "Mustafa" rolleriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşmıştır. İlköğretim ve ortaöğretim eğitimini Işık Koleji'nde tamamlayan Ali Sunal, burada aldığı güçlü akademik ve sosyal eğitimle genç yaşta kendini geliştirme fırsatı buldu. Işık Koleji mezunu olarak, kendisini sadece bir birey değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan bir insan olarak da yetiştirdi. Bu eğitimin, onun tiyatro ve sinema kariyerinde gösterdiği başarıda önemli bir rol oynadığına inanılır. Yeditepe Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Ali Sunal, tiyatroya olan tutkusunu hiçbir zaman kaybetmedi. Sadri Alışık Kültür Merkezi Tiyatrosu ve Dormen Tiyatrosu gibi prestijli topluluklarda çalışarak, sahne sanatlarında kendini daha da geliştirdi. 1999 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu, bu süreçte tiyatro ve akademik hayatı başarıyla dengeledi. Başarılı sanatçı, hem sinema hem de dizi filmlerinde çeşitli rollerde yer aldı. Hâlen Tiyatro İstanbul bünyesinde görev yapmakta olan Ali Sunal, her performansında izleyicileri etkilemeyi başarmaktadır. 2011 yılının Temmuz ayında oyuncu Gökçe Bahadır ile evlendi, ancak çift 23 Şubat 2012'de tek celsede boşandı. 2018 yılında avukat Nazlı Kurbanzade ile dünya evine girdi ve bu evlilikten bir çocuğu bulunmaktadır. Ali Sunal'ın hikayesi, gençler ve ebeveynler için ilham verici niteliktedir. Başarıya giden yolda sağlam bir eğitim, tutku ve azmin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Işık Koleji'nde temelleri atılan bu başarı öyküsü, her çocuğun potansiyelini gerçekleştirebileceğini kanıtlar niteliktedir. Ebeveynler, çocuklarının eğitimine ve hayallerini gerçekleştirme yolunda onlara destek olmanın ne kadar kritik olduğunu Ali Sunal’ın hayatında görebilirler.

Işık Koleji

Oyuncu

Kaan Tangöze
Kaan Tangöze, Türk alternatif rock müziğinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Duman grubunun vokalisti ve gitaristidir. 5 Eylül 1973 yılında İstanbul'da doğan Tangöze, hem lokal hem de uluslararası anlamda önemli bir isim haline gelmiştir. Kaan Tangöze'nin eğitim serüveni, Şişli Terakki Lisesi ile başladı. Bu okulda aldığı eğitim, onun sanat ve müziğe olan ilgisini genişletmiş ve geliştirmiştir. Liseden sonra, Bilkent Üniversitesi'nde Otel Yönetimi ve Turizm Bölümü'nü bitirerek daha geniş bir vizyon kazandı. Ardından ABD'nin Seattle şehrindeki Seattle Üniversitesi'nde ekonomi üzerine yüksek lisans yaptı. Müzik kariyerine liseden sonra Ari Barokas ile birlikte Mad Madame adlı grunge/cover grubunu kurarak başladı. Bu grup, iki yıl kadar aktif oldu ve Tangöze'nin müzik dünyasında kendini göstermesini sağladı. ABD'de eğitimine devam ederken Yakup Trana ile birlikte müzik çalışmalarına devam etti ve bu süreçte 'LaLaLa' adlı parçasıyla ABD'de iki toplama albümde yer aldı. 1999 yılında Batuhan Mutlugil ve Ari Barokas ile birlikte Duman grubunu kurdu. Bu grup, Türkiye'nin en önemli ve tanınmış rock gruplarından biri haline geldi. Bugüne kadar 6 stüdyo albümü, 2 konser albümü ve 1 konser DVD'siyle, Duman adeta bir fenomen haline geldi. Şişli Terakki Lisesi, Tangöze'nin müzik kariyerine başlamasında ve kendine özgü tarzını geliştirmesinde önemli bir rol oynamıştır. Terakki'nin geniş çaplı ve holistik eğitim anlayışı, Tangöze'nin müzikal becerilerini keşfetmesine ve geliştirmesine katkıda bulunmuştur. Kaan Tangöze'nin başarısı, Şişli Terakki Lisesi'nin bir öğrencinin hayatında ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini göstermektedir.

Şişli Terakki Lisesi
